Lila bir başka kavramı da farkındalığımıza getiriyor: “şans” ya da “kader” kavramı. Eğer, evet, Sanskrit terminoloji ile konuşursak “karma”. Karma, bilinen günümüzde kişisel gelişim kitaplarına konu olduğu halinden çok daha derin bir kavram, nitekim kader diye geçen “kontrol haricinde olan’dan” ya da “şans” diye geçen “arkasında bir matematik olmadan ortaya çıkan” kavramdan daha da derin…
*Oyunu yukarıdaki görsele “sag tuş” ile tıklayarak “yeni sekmede açabilir” ve sonra “farklı kaydet” ile bilgisayarınıza indirerek oynayabilirsiniz.
Kendini-Bilmenin Lila’sı (Oyunu):
Yılanlar & Oklar Yoga’sı
Hindistan’da Ramana Ashram’da kaldığım zamanlarda edindiğim bir kitaptı “Lila: Kendini-Bilmenin Oyunu” ya da “Yılanlar & Oklar Yoga’sı”. Çok eski zamanlarda Hindistan coğrafyasında oynanan en az 2500 yıllık bir oyun olduğunu biliyordum, hatta günümüzde pek çok Hollywood filminde konu olan (Jumanji vs. gibi) “Yılanlar ve Merdivenler” (Snakes & Ladders) diye geçen oyunlara ilham olan ilk oyun olduğunu da bir şekilde duymuştum, ancak oyunu hiç görmemiş ve oynamamıştım. Harish Johari zamanında bu oyunu Dünya’ya bilinir kılmak adına İngilizce bir kitap halinde anlatmış, hatta içerisinde de küçük bir kartona basılı şekilde oyunu eklemiş. Hemen edindim, biliyorum ki bilinçaltını gitmek istediğiniz hedef doğrultusunda eğitmek, yönetmek zamanla düşünceleri, sözleri ve eylemleri evriltebiliyor. Dolayısıyla eğlence ile oynanan bir oyunda buna hizmet eden çok önemli bir araçtır. Üstelik Lila bir başka kavramı da farkındalığımıza getiriyor: “şans” ya da “kader” kavramı. Eğer, evet, Sanskrit terminoloji ile konuşursak “karma”. Karma, bilinen günümüzde kişisel gelişim kitaplarına konu olduğu halinden çok daha derin bir kavram, nitekim kader diye geçen “kontrol haricinde olan’dan” ya da “şans” diye geçen “arkasında bir matematik olmadan ortaya çıkan” kavramdan daha da derin. Bilincinde olmadığımız tepkiler ve durumların aslında yine de bir zamanlar icra edilmiş eylemlerin sonuçları olarak olduğunu söyleyen bir kavram. Başka bir dilde, ya da basit örneklersek, eğer şu anda midenizde bir problem varsa, bu yine de sizin bir zamanlar hatırlamasanız da sizin iradenizle yemiş olduğunuz yemeklerin sonucu. Hangi yemeği yediğinizi hatırlamamanız ya da yerken o yemeğin bilincinde olmamanız onun sizi etkilemeyeceği anlamına gelmiyor.
Dolayısıyla, Lila’nın sadece bir zar ile oynanıyor olması, attığınız zardaki sayının evrenin kendi içindeki var olan bu denklem ile masanıza düştüğünü söylüyor. Böylelikle oyunda eğer oklar ile üst alemlere çıkıyorsanız da ya da yılanlarla alt alemlere düşüyorsanız bu durum da şanstan ziyade evrenin size söylediği “etki-tepki denkleminin” bir tezahürü olarak okunmalı, ki görmek istediğiniz manevi gelişim adına bunları hayatınızda göremediğiniz kör noktalarınız ya da işlediğiniz ama fark etmediğiniz olumlu davranışlarınız olarak tekrar teşhis edip hatırlamanıza vesile olabilir. Dolayısıyla, oyunda hangi karelere düştüyseniz, onları bir kağıt kalem alarak yazmanız hayatınızdaki yolculuğunuzu, Dünya/Madde aleminde geçirdiğiniz süreci anlamanız için de yardımcı olabilir.
O halde şimdi oyunu nasıl oynuyoruz anlatmaya başlayalım?
- Başlangıç: Oyuna tüm oyuncular 68 numaralı kare olan “Mutlak Bilinç” kutucuğunda başlıyor. Herkesin kendine ait kişisel bir parçasını “piyon” niteliğinde kullanması, kendi biricik isim, biçim alışı ile özdeşleşmesi “jiva” olması anlamında öneriliyor. Yani sizi temsil eden bir “yüzük”, “küpe” ya da “taş” sizi temsil ederek piyonunuz olabilir. Herkes piyonunu yani “kişisel bedenlenmesini” temsil eden sembolü 68 no’lu kutucuğa koyuyor ve sonra zarlar atılıyor!
- Oyuna Giriş: 6 atan kişi “beden” alma hakkı ile “madde” alemine yani Dünya’ya gelmeye hak kazanıyor. Böylece “yaratılışa” inerek doğum alıyor. Ve oyun tablosunun en alt katmanındaki 6 no’lu kutucuk “Büyük Yanılgı’ya” (moha) piyonunu yerleştirebiliyor. Çünkü Yaratılış/Evren “Büyük Yanılgı’nın” başladığı an:) Altı atamayanlar atana kadar bedenlenmek adına Mutlak Bilinç içerisinde (68 no’lu kutucukta) beklemeye devam ediyor.
- Oynama Hakkı: Oyuncular zar atma hakkını saat yönünde kullanıyor. Çünkü enerji evrende genel olarak saat yönünde dönüyor (gezegenler vs). Dolayısıyla eğer beş kişi oyunu oynuyorsanız, ilk başlayan kişiden sonra saat yönünde onun yanında oturan kişi ikinci sırayı almalı. En az iki kişi ile oyun oynanabilir.
- Oyunun biçimi: Eğer 6 atmış ve 6 no’lu kutucuğa ayak basarak beden almış, “Büyük Yanılgı’nın” içerisine düşmüşseniz (yani oyuna başladıysanız) sıra size geldiğinde tekrar zarınızı atacak ve gelen sayıya göre yürüyeceksiniz. DİKKAT! Kareler bir spiral şeklinde numara alıyor yani en alt sütunda 9’dan sonra 10 en solda iken, ikinci sütünde 18’den sonra 19 en sağda.
- Yılanlar & Oklar: Bu çerçevede vardığınız kutucuğun içeriği her ne ise ona göre bir farkındalık yolculuğundasınız demek. Oyunun adını aldığı “Yılanlar & Oklar” ise asıl püf nokta. Yani eğer bir Yılan başının yer aldığı kutucuğa ayak basarsanız, mesela 63 numaralı “Karanlık” gibi o zaman 7. sütundan en alta 1. sütuna 2 numaralı “Yanılsama” kutucuğuna düşeceksiniz demek veya tam tersi eğer bir ok ucuna gelirseniz mesela 17 numaralı “Şefkat/Bağışlama” gibi o zaman 2. Seviye sütundan bir anda 8. Seviyeye “Mutlak Düzlem’e” yükseleceksiniz demek. Yılanlar sizi aşağıya çeken edimler, davranışlar Oklar ise sizi yükselten, farkındalığı genişleten Mutlak Bilinç’e yaklaşmanızı sağlayan erdemler, olumlu yönler.
- Peki Oyun ne zaman Bitiyor? Oyunun amacı tekrar 68 numaralı “Mutlak Bilince” varmak. Yani Mutlak’tan gelip Mutlak’a gidiyoruz. Kim ki 68 numaralı Mutlak Bilinç’e tekrar varıyor, o kişi artık oyundan çıkmış, özgürleşmiş sayılıyor, yani Samsara bitti artık Mokşa! 🙂
- Bu esnada bir tane daha ara kural: Eğer kişi oyun içerisinde 6 atarsa bir daha zar atma hakkı oluyor ve attığı yeni zar ile önceki 6 sayısını toplayarak o kadar yol gidiyor. Yani diyelim ilk el 6 attınız, yürümüyorsunuz ve tekrar zar atıyorsunuz, bu sefer 2 geldiyse, 8 basamak yürüyeceksiniz demek. Ama eğer 3 kere arka arkaya 6 atarsanız o zaman 4. atışınızdaki sayı kadar sadece gitme hakkınız var, önceki 6’ları toplayamazsınız. Yani üç kere arka arkaya 6 attıysanız ve 4. elde 5 attıysanız, sadece 5 gideceksiniz. Eğer dördüncüde de 6 atarsanız o zaman da sadece 6 gideceksiniz demek yine.
- Oyunun içeriği:
Oyunda 8 adet sütun var. Bunlar Çakra seviyeleri ya da hem mikrokozmik hem makrokozmik Farkındalık seviyeleri olarak okunabilir.
- Sütun: En alt sütun tüm yaratılıştaki en alt farkındalık aşaması yani birinci çakra seviyesi. Kişisel benliğin en ayrıksılığında olduğu, güvenlik, koruma aşamaları. Bu noktada kişi daha çok kibir, öfke, yanılsama gibi algılarla dolu.
- Sütun: Burası 2. Çakra, farkındalık seviyesi. Artık bireysel benlik algısı aile ve dolayısıyla kan bağı ilişkisinde genişlemiş, cinsellik de bu çakra içerisinde olduğu için, haz, keyif, eğlence, fiziksel/tensel keyif boyutu. Aynı zamanda “Arınma” ve “Şefkat” erdemlerinin kutucukları da bu seviyede, kişiyi yukarıya taşıyan oklar.
- Sütün. 3. Çakra, bireysel edim, eylem, irade yani “Karma Loka” (Eylem Alemi). “Hayırseverlik”, “Karşılıksız Hizmet” ile “Dharma Düzlemi” burada ve sizi yukarı taşıyan kutular. Aksi takdirde “Kötü arkadaşlıklar” kutucuğu ise bu alemde aşağıya çeken tek yılan başı.
- Sütun: Dördüncü Çakra, koşulsuz sevgi, vermek, dahil etmek. “Kefaret”, “Doğru İnanç” burada.
- Sütun: Beşinci Çakra, farkındalık seviyesi. “İnsan olmak” buraya ait bir seviye… “Doğru farkındalık”, ya da “Doğru bilgi” buranın kutucuklarından…
- Sütun: Altıncı Çakra, farkındalık seviyesi… “Tapas alemi”, daha yoğun nefis terbiyesi ve “benlik” kümesinin genişlemesi demek. “Bhakti” (adanma) buranın en önemli kutucuklarından çünkü, en kestirme yolla oyunu bitiren kutucuk 54 numara ile “Bhakti”, Bhakti’ye ayak basabilenler direk 68 numaralı kutucuğa bir ok ile yükseliyor ve oyunu bitiriyorlar? Aksi taksirde buranın en büyük yılanı ise 52 numara ile “Şiddet” (Ahimsa), bu ilkenin ihlali ile yükselmiş bir oyuncu bir anda kendisini 4. Seviyede “Kefaret” kutucuğunda buluyor.
- Sütun: Yedinci Çakra, Farkındalık seviyesi. Burası Madde aleminin tezahürü adına son aşama, nitekim ardından gelen 8. sütun maddenin tezahür henüz etmemiş ancak etmeye hazır yumurta hali demek, ancak yine de Madde! Bu Sankhya felsefesinin (Yoga’nın ardındaki felsefi öğreti) en büyük ayrımlarından biri. Yedinci sütun yani yedinci farkındalık seviyesinde en büyük riskli kutucuk 55 numara ile “Ahamkara” yani “Ayrıksı bireysel benlik” başka bir dille Ben diyerek kendinizi tüm geri kalan varlıklardan ayrı bilme sanrınız. Eğer buraya ayak basarsanız kendiniz bir anda birinci sütunda 3 numaralı “Öfke” kutucuğunda bulursunuz. Aynı şekilde “Kör zekâ” da 61 numaralı kutucukta sizi bir anda 13 numaralı “Boşluk” kutucuğuna düşürebilir.
- Sütun: Burası henüz tezahür etmemiş Madde alemi. Yani Big Bang’ın henüz patlamamış ama tohum olarak beklediği yer. Big Bang’ın bir tohum olarak oluşumunu sağlayan şey ise işte 68 numaralı kutucukta gizli. Dolayısıyla oraya ayak basan, tezahür bile etmemişin ama tezahüre sebep olanın yerine gidiyor! Eğer 68 harici önceki kutucuklarda iseniz, mesela 64 ve 67 arası, o zaman zarın sayısına bağlı 68’e ayak basma ihtimaliniz var. Ama eğer yok, 65 no’lu kutucukta iken 5 atar ve 68’i geçerek 70 no’lu kutucuğa gelirseniz, o zaman tek şansınız 2 atarak 72 no’lu kutucuğa “Tamoguna” yani Madde’nin “Atalet Niteliğine” gelmeniz ve buradan da yılan başı ile 51 no’lu kutucuğa yani “Dünya” gezegenine geri düşmeniz. Aksi takdirde 72 no’lu kutucuğa basacak kadar ihtiyacınız olan sayıyı beklemeniz gerekiyor zarda. Yani bu şunu söylüyor salt, saf Madde’nin boşluğunda da bu yaratılışta takılıp kalabilirsiniz!
SONUÇ: O halde oyunu bitirmek için 3 ihtimal var:
- 54 no’lu kutucuğa “Bhakti’ye” ayak basacak, kendinizde “Adanma, Teslimiyet” erdemleri geliştirecek ve en hızlı şekilde “Mutlak Bilinç’e” erişeceksiniz.
- Tek tek zar atarak, adım adım 68 no’lu kutucuğa adımlar atarak ayak basacaksınız.
- 68 no’lu kutucuğu geçip saf madde aleminde asılı kalacak ve “Tamoguna’nın” (yani 72 no’lu kutucuğa) gelmeyi bekleyerek yeniden Dünya’da beden almaya çalışacaksınız (ki 72’ye basan yılan başı ile 51 “Dünya” kutucuğuna düşüyordu) ve sonra tekrar yukarıdaki sıralamayı takip edeceksiniz.
O zaman, herkese iyi oyunlar! Yanılsamadan Özgürleşmeler, Madde’den Bilinç’e doğru yol almalar olsun!
Eski bir mantra’nın dediği üzere
Asato ma sat gamaya
Tamaso ma jyotir gamaya
Mrtyor ma Amrtam Gamaya
Om Şanti Şanti Şanti
Beni Yanılsamadan Hakikate
Beni Cehaletten/Karanlıktan Bilgiye/Işığa
Beni Ölümden Ölümsüzlüğe götür
Om Huzur Huzur Huzur…
Not: Bu harika oyunu kendi elleriyle çizerek Türkçe versiyonunun hazırlanmasına yardımcı olan sevgili Hayriye Solak’a da teşekkürlerle…
Oyunu, yukarıdaki fotoğraftan “yeni sekmede açarak” “farklı kaydet” ile indirebilmekle birlikte erişebilir ya da mail ile talep edebilirsiniz.
Referans:
Harish Johari,2007, “The Leela of Self-Knowledge: The Yoga of Snakes and Ladders”, 3rd Ed., Destiny Books: Vermont