Yazan: Bilge Aykut
Hastalığa bir armoni bozukluğu olarak bakabilirsiniz. Vücutta hiçbir organ sistemi yoktur ki ses ve müzik ve titreşimden etkilenmesin. – Dr.Mitchell Gaynor, Şifalı Sesler
Günümüzde gittikçe önem kazanan ve bilinirliği artan meditasyon ve ses meditasyonunu ele alarak şifanın akşını incelemek mümkün. Meditasyon; odaklanma çalışmasıdır. Belirli bir odak nesnesi belirledikten sonra o nesne sabitliğinde zihni tutabilmenin çalışmasıdır. Nefes bir odak nesnesi olarak belirlenebilir, nefesin bedene girip çıkışı ya da burun deliklerinden girip çıkışı izlenerek odak korunmaya çabalanır. Bu “Nefes Meditasyonu” olarak anılır. Ses meditasyonu ise; bireysel belirli seslerin çıkartılması ve bu seslerin titreşimlerinin takibi ya da bir ses meditasyonu uygulatıcısı aracılığı ile oluşturulan seslerin titreşimlerine odaklanma çalışmasıdır.
Meditasyonun ereği; zihni odaklı hale getirerek, zihni kontrol edebilme yetisi geliştirmektir. Zihin durmaksızın düşünce baloncuklarının patladığı bir karnaval gibidir. Nereden geldiğini nereye gittiğini takip edemediğimiz vahşi bir ırmak gibidir. Meditasyon, bu vahşiyi ehlileştirebilmenin yoludur. Zihnin bir noktaya odaklanmasını bozan haller ise bilinç altında yatan kirler olabilir. Bu durumda, gelen bu düşüncüler karşısında kendimizi yargılamadan tekrar odak noktasına dönerek odaklanma çabasını sürdürürüz. Bir değişim tohumudur; gelen düşünceler üzerine tefekkür yapmak nedenlerini algılayabilmek dönüşümün kapılarını açabilir.
Nereden geldiğini bilmediğimiz; haller, duygular, düşünceler meditasyon ile güçlenmiş zihin sayesinde ışık tutulmuş bir yol gibi aydınlanır; neden bilinir ve sonuç anlamlı hale gelir. Sonucun içindeki sebep açığa çıkmış olur. Böylece meditasyon, bütün bu değişim, dönüşüm, duyguları ve düşünceleri kontrol edebilme ve getirisi olarak her halden memnun olabilme, tamlık, halinin mimarı olur. Anlaşıldığı üzere kendi kendine çabasız mutlu olabilme hali günümüzün stresli duygu durum hallerinden farklıdır.
Dolayısı ile stres ile gelen; anksiyete, kalp hastalıkları, diyabet, bağımlılık problemlerinin de önleyicisidir meditasyon. Ses meditasyonu ise meditasyonun zihin aktiviteleri üzerine olan bütün faydalarını içinde barındırırken ayrıca açığa çıkan ses titreşimleri ile bedeni iyileştirebilmesi özelliğini de taşır.
Ses; insan kulağı ile duyulan ve duyulmayan titreşimler ve frekanslardır. Belirli bir zaman birimindeki titreşim sayısına “Frekans” denilmektedir. Her şey titreşimdir. Ses her yerdedir. Büyük patlama ile gelen ilk ses, ilk titreşimdir. Her şeyin başlangıcında ses vardır. Vedik metinlerde “Nada Brahman” olarak geçen sözün karşılığı “Her şey sestir”. Anlamı her şeyin sesten meydana geldiğidir. Evrende her şeyin kendine has bir titreşimi, frekansı vardır. Bütün bu titreşimler ve frekanslar birbirleri ile etkileşim halindedir. Cansız varlıklardan taşı ele alalım: Onu hareketsiz bir yapıda tanırız. Halbuki derine indiğimizde taş içindeki atomların, elektronların hareket halindedir.
Aynı şekilde insan bedenindeki tüm organlar ve daha da derine indiğimizde tüm hücreler belli bir frekansta titreşir bu frekanslar kaynaktan dışarı yönlü olarak hareket etmektedir. Beden bir orkestra gibidir bütün yapılarının kendine has frekansları vardır. Uyumlu titreşimler sağlığı, uyumsuzlar ise hastalıkları gösterir. Organların ve hastalıklı organların, aldığımız besinlerin, kokladığımız kokuların, dinlediklerimiz, söylediklerimizin hatta düşüncelerimizin frekansı olduğunu bildiğimizden; bu etkileşimi yönetilme, müdahale edebilme olağanımız da vardır.
Ses meditasyonu bu olağanı yetiye dönüştürür. Uyumsuz seslerin oluşturduğu hastalıkları modern tıp içerisinde kullanılan belli başlı ilaçlar yer yer pasivize etmektedir. Burada uyumsuzluk giderilir ahenk tekrar sağlanır fakat eskisi gibi bir değildir; yok edilen titreşimin olmadığı biraz cılızlaşmış bir ahenk vardır. Ses meditasyonu ise; bozulan titreşimi kaybetmeden tekrar uyumlu hale getirebilme kabiliyeti ile şifasını içinde barındırır. Ses meditasyonunu bireysel çalışmalar nezdinde ele alınca; kişinin kök çakradan başlayıp, taç çakraya kadar belirli sesleri belirli tekrarda çıkartması ve bu esnada bedendeki titreşim noktalarına odaklanmasından söz edilir. Her çıkan ses belirli titreşimde olup bedendeki aynı titreşim çevrelerinde etkileşime girmektedir. Birinci çakrada daha bas sesler bulunurken, üst çakra sesleri tizleşir.
Bir diğer ses meditasyonu yöntemi ise uygulatıcı aracılığı ile yapılanıdır. Ses meditasyonu uygulatıcısının; tibet çanakları, kristal kaseler, gonglar, davullar, ziller vs enstrümanlar ile oluşturdukları akışta her titreşim bedenin belirli noktaları ile etkileşime girer ve bu bölgeyi şifalandırır. Hücrelerin içlerinde titreşime girerek yapılandırır. Biyolog Bruce Lipton’ın İnancın Biyolojisi kitabında; hücre zarlarına geleneksel bakış açısı ile bilinen molekülleri almaya ve onlara tepki vermeye yarayan anahtar ve anahtar deliği yapılı algılayıcıların yanı sıra anten benzeri titreşimlere duyarlı yapıların keşfinden söz eder. Bu algılayıcıların antenleri ile titreşen çevresel enerji titreşimleri hücredeki protein yükünü değiştirip hücre fizyolojisine etki etmektedir. Lipton’a göre; biyolojik davranış penisilin gibi fiziksel moleküllerin yanı sıra görünmeyen güçler tarafından da kontrol edilebilir olduğundan ilaçlar haricinde de, enerji şifasının mümkün olabileceğinin bilimsel altyapısını sunar.
Ayrıca sesin şifa gücü kapsamında başka araştırmalar da mevcuttur. Müzik dinletilen bitkileri hatırlayabilirsiniz. İyileştirici frekanslar dinletilen bitkiler gelişim gösterirken, uyumsuz frekansa maruz kalanlar tam tersi etki almışlardır. Yine Japon bilim adamı Masaru Emoto’nun Suyun Gizli Mesajı kitabındaki araştırmada buna benzer örnekler karşımıza çıkar. Bu araştırma kapsamında değişik ses frekansı uygulamaları su üzerinde denenmiş ve belirli seslerin su üzerinde nasıl bir etki yaptığı fotoğraflanmıştır. Buradan yola çıkarak suya iyi gelen ve iyi gelmeyen frekanslar bilinmektedir ve bu kontrol edilebilir. Öyle ise %70’i su olan bedenlerimizi doğru frekanslar ile uyumladığımızda şifalanabiliriz.
Ses meditasyonu çalışması öncesi bilinçli ortaya konmuş bir niyet, ses akışı ile birleştiğinde insan sağlığını destekleyen, geliştiren ve düzenleyen şifa açığa çıkarmaktadır.
Beyin ritimleri açısından da incelendiğinde zihnin bazı hallerinin de kendine has titreşim ve frekansları vardır. Beta frekansı günlük, uyanık bilinç hali iken, Alfa frekansı; meditasyon gibi uyanık fakat gözler kapalı halin frekansıdır. Theta, REM (rüya) uykusu ve hafif uyku halidir. Delta ise derin, rüyasız uyku halidir. Ses meditasyon akışında zihnin bu bilinç durumları her enstrüman ile ulaşılabilir hale gelir. Ses meditasyonu öncesi beta bir haldeyken ses meditasyonu sırasında bilinçli uyku hali olan theta haline gelmek mümkündür. Zihnin yollarına gidebilmemizi sağlayan ses meditasyonu aracı ile zihni de arındırmak, uyumlamak ve şifalandırmak mümkündür.
Meditasyon tekniklerinden biri olarak incelenen ses meditasyonu; bedenin en küçüğü hücreyi, bedendeki sıvıları, zihni, bilişsel aktiviteleri ve dolayısı ile stres ile baş edebilme yetisi ile insana bütüncül bir şifa sunar. Günümüz toplum standartlarının getirisi olan stres kaynaklı birçok hastalığın önlenmesini ya da var ise etkilerinin ses meditasyonu ile iyileştirilebileceğinin mümkün olduğunu gösterir. Bütünsel fiziksel sağlığı ve zihinsel duruluğu ses meditasyonu yöntemi ile kazanmak mümkündür.
Referanslar
Emoto, M. 2001, Suyun Gizli Mesajı, İstanbul: Kuraldışı Yayıncılık
Lipton, B. 2005, İnancın Biyolojisi, İstanbul: Kuraldışı Yayıncılık, sf. 136