Asanalar, yoga öğretisi uyarınca yaratılış sırasını takip ederler. Yaratılış belli başlı bir sıralamayla tezahür etmiştir ve bu sıra, suşumna, yani merkez kanalın içerisinden geçen 7 ana çakra ile temsil edilir. Anatomi, fizyoloji ve embryoloji çalışmış olanlarınız bilir, nasıl ki bir bebek rahimde oluşurken belli başlı bir sıralama ile gelişir, bu da tıpkı öyledir.
Şivananda Yoga bilindiği üzere 12 temel asana’dan oluşur ve Baş Duruşu ile başlayarak Üçgen ile sonlanır. Bunun sebepleri merak edilmektedir. Şu sorular sık sık akla gelebilir: “Neden baş duruşu omuz duruşundan önce geliyor? Bu sıralama Swami Sivananda ya da Swami Vişnudevananda tarafından mı öğretilmiş?”. Swami Swarupananda, Şivananda Yoga asana sıralamasının arkasında yatan nedenleri şu şekilde açıklıyor:
Vereceğim cevap herkes için yardımcı olmayabilir, çünkü arkasında fiziksel bir sebep yatmıyor.
Öncelikle, Hatha Yoga’nın Hindistan’dan çıkmış en yüksek manevi disiplin yöntemlerinden bir tanesi olduğu hususunda herkesin hem fikir olduğunu umuyorum. Hatha Yoga fiziksel bir disiplin ya da pek çok insanın sandığı gibi fiziksel egzersizler bütünü değildir. Hatha Yoga öncelikli olarak bedeni ve beyni kullanarak, Raja Yoga ismini verdiğimiz yüksek bilinç seviyelerine ulaşmamamızı sağlayan büyük bir bilimdir. Bu amaca pek çok farklı yöntem kullanarak, ki Hatha yoga bunlardan bir tanesidir, ulaşabiliriz. Söz konusu yogik uygulamalar aynı zamanda elbette bize yan ürünler de verecektir. Bu yan ürünler sağlık, zihin sakinliği, fiziksel, zihinsel ve psişik güçlerden manevi yetilere kadar uzanabilir. Yani asanalar her ne kadar sağlık üzerinde çok fazla terapötik fayda ve beden üzerinde derin etki bıraksa da, nihai hedefi aslında fiziksel beden değildir.
Asanalar, yoga öğretisi uyarınca yaratılış sırasını takip ederler. Hatha Yoga ekolü Hindistan’da Tantra ismini verdiğimiz ana okula bağlıdır. Hatha yoga, Tantra’nın bir alt dalıdır ve Tantra’larda yaratılış esnasındaki olaylar, yaratılış nasıl gerçekleşmiştir, vs. gibi ayrıntılı olarak açıklanır.
Yaratılış belli başlı bir sıralamayla tezahür etmiştir ve bu sıra, suşumna, yani merkez kanalın içerisinden geçen 7 ana çakra ile temsil edilir. Anatomi, fizyoloji ve embryoloji çalışmış olanlarınız bilir, nasıl ki bir bebek rahimde oluşurken belli başlı bir sıralama ile gelişir, bu da tıpkı öyledir. Belli başlı bir sıralama vardır, önce ne ortaya çıkar, sonra devamında ne gelişir belirli bazı prensipleri takip eder.
Yaratılışın tezahürü esnasında 7 ana çakranın temsil ettiği sıralama şu şekildedir: Sahasrara çakra, taç çakra; sonra Ajna çakra, üçüncü göz; Vişudha çakra, boğaz çakrası vs. Aynı şekilde Tantra metinleri ve Hatha yoga yazıtlarında yoga asanalarını Tanrı Şiva’nın aktardığı söylenir. Denir ki, Tanrı Şiva kendisi bütün asanaları uygulayarak evrenlerin hepsini yaratmıştır. Ayrıca denir ki, Şiva 84 asana kilidi (bandha) ve 8.400.000 asana bilir. Ancak Şiva, evrenleri yarattıktan sonra sıra insana gelince, asanalar içerisinden 84 tanesinin insan için en faydalısı olduğuna karar vermiştir.
Hatha Yoga ustaları, bu 84 asanadan 32 tanesinin en önemliler olduğunu belirtir ve 32 asanadan da 14 tanesinin ve 14 taneden de 12 tanesinin daha önemli olduğunu ifade ederler. Son olarak, 12’den 4 tanesinin ve 4’ünün içinden de 1 tanesinin daha önemli olduğunu söylerler. Sizce o en önemli 1 asana hangisidir? Hatha Yogilerinin en önemli asana saydığı poz, Siddhasana, yani “mükemmel duruştır”. Diğer 4 asana, geriye kalan 4 meditasyon oturuşuna verilen isimdir. O halde, asanalar Tanrı Şiva’nın yaratılış sırasını takip ederler ve 7 ana çakraya tekabül eden tezahür sıralamasıyla Sahasrara’dan başlayarak Muladhara, kök çakraya, doğru aşağı inerler.
Bu nedenle, Swami Vişnudevananda, yani Swamiji’nin öğrettiği şekliyle yoga asanaları çok özel bir sıralamayı takip eder. 12 poz bu yaratılış sıralamasını temsil eder. Önce sirşasana yani baş duruşu ile başlarız. Baş duruşu taç çakrayı etkiler. Taç çakra astral bedende Sahasrara Çakra’ya tekabül eder. Baş duruş, ayrıca ajna çakra gibi diğer çakraları da uyarır. Sonra omuz duruşu, saban ve balık duruşu yaparız. Tabii ki tüm bunlar Vişudha Çakra’ya eş gelen tiroid bezini uyarır. Öyleyse, baş duruşu Taç Çakra’yı ve üçüncü gözü yani kafadaki çakraları etkiler. Sonra balık duruşu ile Anahata çakraya denk gelen timüs bezini ya da kalp çakrasını uyarırız. Ardından Pasçimottanasana, öne eğilme ile Manipura yani karın çakrasını etkileyen pozlara geliriz. Kobra ve Çekirge gibi duruşlarda böbrekler ve böbreküstü bezlerine tekabül eden Svadisthana çakra, yani cinsel organlardan sorumlu olan bölgeyi etkileriz. Son olarak siddhasana ile kök çakra olan muladhra çakrayı canlandırırız. Bu nedenle Swamiji’nin verdiği sıralamaya bakarsanız, aslında Tanrı Şiva’nın öğrettiği sıralamayı takip ettiğini görürsünüz. Şiva orijinalinde Yaratılış sıralamasına denk gelecek şekilde pozları öğretmiştir.
Nihayetinde son Asana olan Şavasana’ya geliriz, ceset pozuna. Ceset pozu sıralamayı tersine çevirir, düzen ters döner. Artık yaratılışın geri çözülmesi, Pralaya, başlar. Yaratılış, aşağıdan yukarıya doğru bir hiza takip ederek çözülür. Şavasana, yani son gevşemede, bilinci bedenin en alt kısmından en üst noktasına doğru geri çekersiniz. Bir insan öldüğünde prana’nın geri çekilmesi de aynı bu sıralamayı izler. Söz konusu sıralama aynı zamanda, Maha Pralaya, yani büyük çözülme esnasında da bu şekilde gerçekleşir. Bu da yine Şiva tarafından verilmiştir. Yani asanalar esnasında yaratılış ve çözülmenin sıralamalarından arka arkaya geçersiniz ki bu da bir döngüyü tamamlar.
İşte Swami Vişnudevananda tarafından öğretilen asanalar yaratılışın ve çözülmenin sıralamasını takip eder. Bu yaratılışın orijinal, ilk halince prananın ya da yaşam enerjisinin sistem içerisinde nasıl dolaştığı ve ayrıldığını betimler. Yani pranik seviye de de doğru bir sıralamadır. Pranik seviyede doğru bir sıralama takip edince fiziksel seviyede de doğal olarak doğru bir sıralama oluşturur. Bu nedenle de fiziksel beden üzerinde derin faydalar sağlar.
Anlaşıldığı üzere, Swami Vişnudevananda asanaları rastgele ya da keyfince düzenlememiştir. Kaynağı Şiva olan Hatha Yoga sisteminin orijinal düzeni geleneğince aktarmıştır. Neden? Çünkü Swami Vişnudevananda bu geleneğin gerçek bir parçasıdır. Hatha Yoga yolunu en başından en sonuna kadar bilen gerçek bir Hatha Yoga ustasıdır. “Hatha Yoga ustası” ne demektir? Yolu en başından en sonuna dek bilen ve size bu yolda en başından en sonuna dek rehberlik edebilecek kişi demektir. Hatha Yoga yolunda ustalaşmış bir öğretmendir ve bu geleneğin ve soyun bizatihi içerisinden gelir. Kendisine soyun devamlılığı adına yetki verilmiştir.
Swamiji bize tek bir şey söylerdi: “Sadece o enerji ile Himalaya’lardaki uygulamalarımı gerçekleştirdim ve yine sadece o enerji ile bu organizasyonu kurabildim”. Burası gerçekten dev bir organizasyon… O, hiç bir şeyi olmadan başladı ve bu dev organizasyonu işte böyle inşa etti.